Anneler Gününüz Kutlu Olsun
Anneler gününüz kutlu olsun diye arayacaklar. Mesajlar gelecek. Çiçekler, hediyeler, kahkahalar eksik olmayacak. Heyecanla gaza basılacak. Kahvaltılar, mangallar, sofralar. Hissettiklerimi yazarken hızımı alamıyorum. Anne bazen haftalarca ucu acık yara olan memesiyle acı içinde gezer. Göğüslerine süt dolduğunda bu acı 3. 4 katına çıkar. Anne her defasında bebeğine süt verebilme gayreti içinde acı dolu gözlerle bebeğini izler, bebek bebekliğine bakmaz ve bu bakışları kaçırmaz, memeden koparak anneye gülücük gösterisi yapmaya başlar. İşte o an annenin ne acısı ne yorgunluğu kalır. Bebeğin annesinin bakışını kaçırmayışını bilimin diline bırakmak gerekir.
Annelik tek başına bir olay. Ben anneliğe hazır olmadan anne olan biriyim. Süreçlere uygun aynı şeyleri ben de yaşadım. Göğüsleri sarkmasın diye bebeğini emzirmeyen arkadaşlarıma tanık olduğumda çok şaşırmıştım. Çünkü bana öğretilen bebeğin sağlıklı büyümesi için bebek anne sütü ile büyümeliydi.
Öyle de yaptım.
Gelelim dünden bugüne ne değişti. Ben arayı takip edemedim ama benim bebeklerim büyüdü. Dünyaya geldiklerinde yara bere içinde sütümle beslediğim bebeklerim büyüdü. Ben onlara canım yana yana süt vermeye çalışırken bir tebessümlerini gördüğümde tüm acılarımı unutuyordum. Süt beklentilerine cevap verebilmek için ‘çiğ kuru soğan yemelisin’ dedikleri için kuru soğan yemekten midem hasar görmüştü.
Vakti geldiğinde tüm bebekler gibi onlar süt emmeye veda etme günlerinde acı çektiler. Çünkü: Temassız kaldık. Sarılamadık, koklaşamadık. Onlar bilmez ama ben her anını dün gibi hatırlıyorum.
Bugün 9. Mayıs. 2015 yılında benim annemle vedalaşacağımı bilmediğim bir 9 Mayıs gününe uyandığım gün. Işıklar içinde uyu annem. Saygıyla özlemle…