Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk
Öncelikle başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm eğitimcilerin öğretmenler gününü kutlarım.
Ne demiş Mustafa Kemal Atatürk” Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür”
Peki, nedir bu öğretmenler günü?
Nereden doğmuştur?
Kısaca sizlere bahsedeyim
Türkiye’de her yıl 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanır. Bu, 1981 yılında başlamış bir uygulamadır.
24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyeti devletininin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mekteplerinin Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür. Bakanlar Kurulu, Mustafa Kemal Atatürk’e “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” unvanını 11 Kasım 1928’de yaptığı toplantıda vermiş ve bu unvan, 24 Kasım’da Millet Mektepleri Talimatnamesinin yayımlanması ile resmileşmişti.
Ulu Önderimizin 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında onun bu unvanı aldığı yıldönümlerinde ülke çapında bu tarihin tüm öğretmenlere armağan edilmesine karar verilmiştir…
Öğretmenler Günü, öğretmen mesleğini icra eden kimseleri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir kutlama günüdür.
Pek çok ülkede 1994’ten beri her yıl 5 Ekim günü UNESCO tavsiyesiyle Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. 5 Ekim günü, 1966 yılında Paris’te gerçekleşen “Öğretmenlerin Statüsü Hükümetler arası Özel Konferansı”‘nın sona erip UNESCO temsilcileri ile ILO tarafından “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi”‘ni oybirliği ile kabul edilişinin yıl dönümüdür.
Kendi kültürel ve tarihi özelliklerine, okul tatil günlerine göre çeşitli ülkelerde farklı tarihler Öğretmenler Günü olarak belirlenmiştir. Örneğin 12 Arap ülkesinde (Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas, Katar, Libya, Mısır, Suudi Arabistan, Tunus, Umman, Ürdün, Yemen) her yıl 28 Şubat, Türkiye’de ise her yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Öğretmenler Gününün tatil olup olmadığı da ülkesine göre değişir.
Fırsat buldukça her ortamda eğitimin bir toplum için, bir kitle için, bir dünya için ne kadar önemli olduğunu hepimiz şu veya bu şekilde biliyoruz.
Eğitilen toplumlar geleceği sağlıklı bir şekilde inşa ederler. Eğitilen toplumlarda büyüğe saygı küçüğe sevgi vardır.
Bir insan eğitildiği zaman büyüğüne saygı ve sevgiyi gösterir. Bir insan eğitildiği zaman, iyi bir eğitimden geçtiği zaman vatansever olur, yurtsever olur. Bir insan iyi bir eğitim gördüğü zaman ahlaklı olur, bir insan iyi bir eğitim gördüğü zaman kendisinin dışındaki sorunları yaşayan insanların sorunlarına eğilir. Bir insan kendi ülkesinin sorunlarını çözmek için bilgiye, birikime ve kapasiteye ancak eğitimle sahip olabilir. Eğitimin olmadığı, eğitimin güçlenmediği, eğitim sorunlarının olduğu bir ülkenin büyüme şansı yoktur. Böyle lüksümüz hiçbir toplumda olmadığı gibi bizde de olmaması gerekir. Eğitime her türlü kaynağı ayırmalıyız. Eğitimin önündeki bütün engelleri kaldırmalıyız. Eğer Türkiye çağdaş uygarlığı yakalayacaksa bunu ancak ve ancak eğitimle yakalar. Eğitimin dışında sizin çağdaş uygarlığı yakalama şansınız yoktur. Bu açıdan eğitim bütün kitleler için, bütün dünya ulusları için temel noktadır.